Değerli meslektaşlarımız,

4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü, bu yıl “Dünya Hayvanları Koruma Günü herkes içindir!” teması ile kutlanmaktadır.

Başta doğanın tahribi ile yaban hayvanlarının yaşam alanlarının sınırsız yok edilmesi ve bunu sonucunda yaşanan felaketler günümüzün en temel sorunudur. Küresel çapta hayvanlara eziyet ve hayvan refahı ihlalleri devam etmektedir.

Bir taraftan ekonomik değeri olan hayvanların üretimi ve kesimine kadar olan süreçte yaşanan refah ihlalleri, giderek ev ve sahipsiz hayvanlar için eziyet ve kötü muamelele artarak devam etmektedir. Diğer taraftan dünya genelinde geleneksel etkinliklerde hayvanlara yapılan eziyetlerin önüne geçilememektedir.

Ülkemizde Hayvanları Koruma Kanununda yapılan bazı değişikliklere rağmen uygulamada dikkate değer bir farklılık olmamıştır. Bu yılda 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Ancak yaşanan ihlaller yılda sadece bir gün değil, senenin her günü gerçekleşmektedir. O nedenle hayvanlar da senenin bir günü değil, her günü eziyet ve kötü muameleye karşı korunmalıdır. Uzmanlar, hayvana eziyet ve şiddet olan yerde, insana eziyet ve şiddetin varlığının bilimsel olarak kanıtlandığını ifade etmektedir. Suçla mücadelenin ilk basamağının, hayvanlara yönelik her türlü şiddetin durdurulması olduğuna dikkat çekmektedir. Hayvanlara karşı şiddetin engellenmesi için gereken adımlar kararlılıkla atılmalıdır.

Sahipsiz hayvanların popülasyon kontrolünün sağlanması için en insancıl seçenek kısırlaştırılmalarıdır. Sahipsiz hayvanların sağlığı ve refahının korunması yetkisi 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile Yerel Yönetimlere-Belediyelere verilmiştir. Ülkemizde sahipsiz hayvanlar konusunda yapılan çalışmalar beklenen ve istenen sonucu ortaya çıkarmamaktadır. Bu konuda sorumluluk verilen yerel yönetimlerde başta yapısal sorunlar olmak üzere veteriner hekim ve diğer personel sayıları açısından ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Merkezi yönetim yeterli katkıda bulunmamakta bütün sorumluluk yerel yönetimlere bırakılmaktadır. Ancak belediyeler de bu

karmaşık ve zor sistemde ciddi bir yönetim kriziyle başa çıkmaya çalışmaktadır. Bu durumdan en fazla sahipsiz hayvanlar etkilenmekte, refah düzeyleri giderek kötüleşmektedir. Belediye Kanununda 2006 yılında yapılan norm kadro değişiklikleriyle, sahipsiz hayvan sağlığı ile ilgili çalışmalar yapan Veteriner İşleri Müdürlükleri kapatıldığı için, veteriner hekimler, Zabıta Müdürlüğü, Temizlik İşleri Müdürlüğü vb. birimlere bağlı olarak çalışmaktadırlar. Veteriner hekimlerin hem sahipsiz hayvanların sağlığı ve refahı hem de halk ve çevre sağlığı adına yaptığı görevler dolayısıyla belediyelerdeki istihdam sayısının artırılması, norm kadro sorunlarının çözülmesi ve vakit kaybetmeden büyükşehir belediyelerinde Veteriner Hizmetleri Daire Başkanlığı, diğer belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlükleri’nin yeniden kurulması sağlanmalıdır. Aksi durumda yıllar geçtikçe sahipsiz hayvanların yaşadığı sorunlar katlanarak karşımıza çıkacaktır.

Toplumun bilinçlendirilmesi için okullardan başlayan gerekli adımlar atılmalı, Avrupa ve ABD’de birçok ilkokulda olduğu gibi ülkemizde de “hayvan sevgisi dersleri” konulmalı, hayvanları koruma amaçlı daha etkin ve caydırıcı önlemler alınmalıdır.

İVHO olarak hayvanlara yaklaşımı ve korku kaynaklı, hayvan refahı ihlallerinin önlenmesi ve hayvan sevgisine katkıda bulunacağına inandığımız çocuk boyama kitaplarımız bu yıl da okullarda dağıtılmaktadır.

Saygılarımızla;
İVHO Yönetim Kurulu