Uzaktan sağlık eğitimi ve mesleki duruşumuz
Samsun'da emekli bir öğretmenin yetkisi olmadığı halde hayvanları tedavi ettiği haberi üzerine mesleki platformlarda tartışmalar yeniden başladı. Haklı olarak meslek örgütlerimiz ve mesleki STK'lar yapılan bu yanlışı etkili bir şekilde dile getirmektedirler. Ancak tüm bu çabalarımız kendi camiamızda tartışılmakta ve yeni bir hak ihlaline kadar unutulmaktadır. Konu çok yönlü üzerinde durulması gereken, esasen ülkemizin kurum ve kanunlarıyla ilgili bir sorun olarak karşımıza sürekli çıkmaktadır. Konu, Ülkemizde sağlık meslek mensuplarının eğitimi, karar yetkisi olan YÖK ve bu bölümleri bilimsel bir süzgeçten geçirmeden kuran üniversite yönetimleri, toplum olarak hayvan haklarına bakış açımız ve bu kanunların uygulanmasından sorumlu kurumların konuya yaklaşımı, taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar, basın mensuplarının sorgulamadan reyting uğruna binlerce cana mal olan haberleri ve daha bir çok bileşeni olan bir konu. Ancak, üzerinde öncelikle durulması gereken iki kesimden biri bizce hayvan hakları için mücadele eden hayvan severlerdir. Hayvan severlerin bu konuda tepkisiz kalması önemli bir çelişkidir, zira eline enjektör bile almadan mezun olan binlerce insan, sahada doğrudan hayvanlara fiziksel zarar vermekte, hayvanların zehirlenmesine sakat kalmasına neden olmaktadır. Daha da acısı ülke ortalamasına göre daha eğitimli kesimde yer alan hayvan severlerin, son yıllarda artan oranda bu bölümleri dışarıdan bitirerek hayvanlara bizzat kendilerinin zarar vermeleridir. Diğer önemli kesim ise kendi mesleki camiamızın duruşudur. Hem mesleki hem de hayvan hakları açısından kronik hale gelen bu konu için çuvaldızı kendimize batırarak artık hep beraber ses çıkarmamızın zamanı gelmiştir. Meslek örgütlerimiz, fakültelerimiz, mesleki sivil toplum kurumlarımız, meslektaşlarımız ve öğrencilerimiz her platformda sesini yükseltmelidirler. Bu konuda oda olarak birden fazla olmak üzere somut girişimimiz olmuş, ilgili fakülteler ile YÖK'e resmi yazı yazılmış, konu yazılı ve görsel basına taşınmıştır. Üzülerek gördük ki fakültelerden gelen cevabi yazılar, hiç bir bilimsel nitelik taşımayan, esasen cevap olmayan yazılardı. YÖK ise iki girişimimize de cevap bile vermemiştir. Biz YÖK'ün bu duyarsız davranışını verecek cevapları olmadığına bağlamaktayız.
Eğitimi değersizleştiren, bilim kurumlarını ticarileştiren, hepsinden önemlisi hayvan ve insan sağlığını hiçe sayan her yaklaşıma hep beraber karşı durmalıyız. Ortak paydamız yaşam hakkına saygı ve mesleki duruşumuz olmalıdır. Bu amaçla tüm dinamiklerimizi yeniden harekete geçirerek daha iyisini yapabileceğimizi göstermeliyiz. Aksi taktirde gelecek nesillere ve ülkemize karşı sorumluluklarımız eksik kalacaktır.
Prof. Dr. Murat ARSLAN
BAŞKAN
İVHO YÖNETİM KURULU ADINA